Küresel ısınma ve çevre konularının gündeme oturduğu son yıllarda geri dönüşüm sektörü de Türk ekonomisindeki yerini giderek güçlendiriyor. Yeniden değerlendirilme imkanı olan atıkların çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçirilerek ikincil hammaddeye dönüştürülmesi ve tekrar üretim sürecine dahil edilmesi süreci olan geri dönüşüm, gelecek dönemde Türk ekonomisinde yıldızı parlayacak sektörlerin başında geliyor.
Yeni bir kavram olması nedeniyle yeni girişimlere kapısı açık olan geri dönüşüm sektörüne, kâr marjı yüksek olduğu için büyük yatırım gruplarının da son dönemlerde ilgisi artmış durumda. Lisanslı çalışan işletme sayısının son üç yılda yüzde 70 oranında artış gösterdiği sektörde, alınacak daha çok yol var. Toplanan atık rakamlarının Avrupa’yı giderek yakaladığı Türkiye’deki geri dönüşüm sektörünün, önümüzdeki yıllarda hem geri dönüşümü ucuzlatacak teknolojiler üretmeye, hem de atıkları yok etme işlemini pozitif endüstriye çevirerek elektrik, biyogaz, gübre üretimine dönüştürmeye yönelik yatırımlara odaklanacağı tahmin ediliyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrası kaynak sıkıntısı nedeniyle başlayan geri dönüşüm hareketi, sunduğu birçok avantajla dünyadaki cazibesini giderek artırmakta. Günümüzde geri dönüşüme yatırım yapan ülkeler deyim yerindeyse bir taşla üç kuş vuruyor. Öyle ki; demir, çelik, bakır, kurşun, kağıt, plastik, kauçuk, cam, elektronik atıklar gibi maddelerin geri kazanılması ve tekrar kullanılması, hem çevre kirliliğini önlüyor, hem doğal kaynakların tüketimini azaltıyor, hem de ekonomik anlamda büyük tasarruf sağlıyor. Sadece tek bir alüminyum kutunun geri dönüştürülmesi bile bir televizyonu üç saat boyunca çalıştıracak enerji tasarrufu yaratıyor.
Pike Research adlı kuruluş tarafından yapılan çalışmalara göre 2010 yılı itibariyle dünyada toplam 900 tesiste 0.2 milyar ton atık değerlendirilerek yaklaşık 130 trilyon kilovat-saat elektrik üretildi. Bu tesislerin yıllık gelirinin 2010-2016 döneminde 3.7 milyar dolardan, 13.6 milyar dolara çıkması bekleniyor. SBI Energy adlı pazar araştırması şirketinin Mart 2011 tarihli raporunda ise, küresel ekonomik krize rağmen 2006-2010 döneminde atıktan enerji üretimi sistemlerine yapılan yatırımların 4.8 milyar dolardan 7.1 milyar dolara çıktığı belirtiliyor. Yine aynı rapora göre 2021 yılına dek bu rakamın yıllık 27 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Talep artışının Çin ve Hindistan gibi Asya pazarlarındaki büyümeden ve Avrupa Birliği’ndeki yeni atık yönetimi standartları ile AB ve ABD’de sera gazı azaltımına yönelik politikalarından kaynaklanacağı tahmin ediliyor.